


AYE Exocure İleri Teknolojisi
AR-GE Çalışmalarımız
AYE Exocure’un Ar-Ge vizyonunun temelini oluşturan NanoExtract Teknolojisi, bitkisel kaynaklı özlerin gelişmiş saflaştırma ve boyut küçültme süreçlerinden geçirilerek, 200 nanometrenin altındaki parçacıklara dönüştürülmesini esas alır. Bu parçacıklar, doğal yapıları korunmuş, biyolojik sistemlerle uyumlu, çift katmanlı lipid zar yapısına sahip yapılardır.
Bu teknoloji sayesinde, bitkisel özlerde bulunan nöroaktif bileşenler yalnızca küçültülmekle kalmaz; aynı zamanda:
-
Kan-beyin bariyerini geçmeye yardımcı olacak şekilde stabilize edilmelerine,
-
Taşıyıcı sistem kullanılmadan hedef bölgelere ulaşmalarına,
-
Hücresel düzeyde biyolojik etkileşimlerinin desteklenmesine,
-
Doğal ve katkı maddesi içermeyen yapısıyla biyolojik uyumlarının artırılmasına
destek sağlamaya yardımcı olabilir.
Bu nano yapılar, vücutta bulunan doğal taşıyıcı sistemlere benzer şekilde hücreler arası iletişimin desteklenmesine yardımcı olabilir. Bilimsel literatürdeki bulgular, bu yapıların oksidatif stres gibi biyolojik süreçlerde dengeyi korumaya ve yenilenme mekanizmalarını desteklemeye yardımcı olabileceğini göstermektedir.
Geleneksel bitkisel özler sindirim sisteminde parçalanabilir, emilimde sınırlamalar yaşanabilir ve biyolojik etkileşim açısından düşük düzeyde kalabilir. NanoExtract Teknolojisi, bu sınırlamaların aşılmasına destek olmaya yardımcı olabilir. Bu sayede:
-
Bileşenlerin daha düşük dozlarda da etkili olmasına destek olabilir,
-
Etkileşimin daha erken başlamasına yardımcı olabilir,
-
Biyolojik erişimin artırılmasına katkı sağlayabilir.
AYE Exocure’un tüm formülasyonlarında kullanılan bu teknoloji, yalnızca bir üretim modeli değil; aynı zamanda bilimsel sorumluluk anlayışının ve doğaya saygılı inovasyonun bir ürünüdür.
Bilimsel Çalışmalar ve Uluslararası Kabul
2024 yılında düzenlenen ve sinir sistemi üzerine güncel bilimsel gelişmelerin paylaşıldığı, uluslararası düzeyde saygın etkinliklerden biri olan PubScholars Uluslararası Nöroloji Konferansı’na, ürünümüzün fizikokimyasal yapısını inceleyen bilimsel çalışmamız kabul edilmiştir.
Çalışmada, ürünümüzde yer alan bitki kaynaklı nanoparçacıkların stabilite profili, zeta potansiyeli ve UV/Vis spektrum analizleri değerlendirilmiştir. Elde edilen veriler, bu yapıların çevresel koşullardaki kararlılığına ve biyolojik sistemlerle olan etkileşimlerini desteklemeye yardımcı olabilecek özelliklerine ışık tutmaktadır. Hacettepe Üniversitesi laboratuvarlarında yürütülen bu analizler, formülasyonumuzun teknik bileşenleri açısından bilimsel temellerini ortaya koyan bir ön değerlendirme sağlamıştır.
Bilimsel komite tarafından titizlikle incelenen bu çalışma, kongre kitapçığında tam metin olarak yayınlanmak üzere onaylanmıştır. Bu gelişme, formülasyonumuzun yalnızca içerik düzeyinde değil; aynı zamanda yapısal ve teknolojik yönleriyle de uluslararası bilimsel platformlarda değerlendirilmeye değer bulunduğunu göstermektedir.
2025 yılında Viyana’da düzenlenen ve sinir sistemiyle ilişkili nörolojik değişimler üzerine dünyanın en prestijli bilimsel etkinliklerinden biri olarak kabul edilen AD/PD 2025 – Uluslararası Nörolojik Bozukluklar Konferansı’na, yürüttüğümüz çok merkezli pre-klinik araştırma kabul edilmiştir.
Çalışma; hücre kültürü modelleri, hayvan deneyleri ve gözlemsel insan verileri kullanılarak yürütülen, hücre canlılığı, belirli biyobelirteç düzeyleri, oksidatif stres parametreleri ve Amiloid Beta birikimi gibi biyolojik göstergelerin izlendiği kapsamlı bir deneysel tasarımı içermektedir. Elde edilen veriler, geliştirilen formülasyonun belirli biyolojik süreçlerin dengelenmesine destek olmaya yardımcı olabileceğini göstermektedir.
Bu çalışma, AD/PD 2025 Bilimsel Komitesi tarafından değerlendirilmiş ve poster sunumu formatında kongre programına dâhil edilmiştir. Bu kabul, formülasyonun yalnızca yenilikçi bileşenlerden oluşmadığını; aynı zamanda bilimsel araştırmalara dayalı olarak geliştirilmiş bir yapıya sahip olduğunu göstermektedir.